Ehli şer ne demek ?

Sanavber

Global Mod
Global Mod
Ehli Şer Ne Demek? — Kötülüğün Sınırında Dolaşan Bir Kavram Üzerine

Selam forumdaşlar,

Bugün “ehli şer” ifadesini konuşalım istedim. Hani bazı kavramlar vardır, sadece anlamıyla değil, çağrıştırdığı duygularla da insanın zihninde yankı yapar ya... İşte “ehli şer” de onlardan biri. Kimine göre doğrudan kötülüğün temsilcisi, kimine göre ise düzenin içinde denge sağlayan bir karşıtlık. Ben konuyu biraz daha geniş bir açıdan, hem küresel hem yerel mercekten bakarak tartışmaya açmak istiyorum. Sizlerin deneyimlerinizi, gözlemlerinizi de duymak isterim çünkü bu kavram, tek bir sözlük tanımına sığmayacak kadar derin.

Kavramın Kökeni: Ehli Şer Kimdir?

“Ehli şer” kelimesi Arapça kökenli. “Ehli” kelimesi “bir şeye mensup olan, bir konunun ehli” anlamına gelir; “şer” ise “kötülük, fenalık, zararlı olan” demektir. Dolayısıyla “ehli şer” ifadesi, kötülüğe meyilli, zarar vermeyi alışkanlık haline getirmiş kimseleri tanımlar. Ancak bu kadarla kalmaz; İslam düşüncesinde, hatta tasavvufî metinlerde, “şer ehli” bazen varlığın dengesinde “iyiliğin karşıtı” olarak da yorumlanır.

Yani kötülük sadece yok edilmesi gereken bir şey değil, aynı zamanda insanın sınanma alanıdır. Kötülük olmazsa iyiliğin anlamı da belirsizleşir. Bu açıdan bakınca, “ehli şer” kavramı etik felsefede neredeyse diyalektik bir unsur taşır.

Küresel Perspektif: Kötülüğün Evrensel Dili

Dünya kültürlerine bakarsak, her toplumun kendi “ehli şer” tanımı vardır. Batı mitolojisinde “Lucifer” ya da “Mephisto”, sadece kötülüğün sembolü değildir; aynı zamanda özgür irade, meydan okuma, hatta bilginin bedelini simgeler. Uzak Doğu’da ise kötülük çoğu zaman dualitenin doğal parçası olarak kabul edilir: Yin-Yang sembolünde siyah nokta, beyazın içinde; beyaz nokta, siyahın içinde vardır. Hiçbir taraf mutlak değildir.

Bu bakış açısı, “ehli şer”in bazen sistemin dışındakini temsil ettiğini gösterir. Yani o kişi topluma rahatsızlık verir ama bu rahatsızlık, bazen değişimin tetikleyicisidir.

Peki ya günümüz dünyasında? Modern toplumlarda kötülük, artık sadece bireysel değil; sistematik bir yapıya da bürünmüş durumda. Medya manipülasyonu, ekonomik sömürü, çevre tahribatı… “Ehli şer” artık sadece kötü niyetli bir kişi değil, kolektif çıkar için kötülüğü normalleştiren bir mekanizma haline geldi.

Yerel Perspektif: Bizim Toplumda “Ehli Şer” Kimdir?

Bizde “ehli şer” denince genelde iki farklı imaj çıkar:

Birincisi, dini anlamda “imanı zayıf, fitne çıkaran, hayra engel olan kimse.”

İkincisi, toplumsal düzlemde “kurnaz, çıkarcı, laf taşıyan, kötülükten beslenen tip.”

Yani sadece dinî değil, sosyal bir yargı da içerir. Mahalle kültüründe, “ehli şer” etiketini yiyen biri artık güven kaybına uğrar.

Ama işte burası kritik: Biz bazen “ehli şer” dememiz gerekeni “cesur” sanıyoruz; bazen de gerçekten fikir söyleyeni “şer ehli” ilan ediyoruz. Yani ölçüyü kaybediyoruz. Bu da kavramın anlamını bulanıklaştırıyor.

Örneğin sosyal medyada farklı düşünen birine “bozguncu” yaftası yapıştırmak, modern bir “ehli şer” ilanıdır. Halbuki tartışma, toplumun entelektüel oksijenidir. O oksijen kesilince toplum nefessiz kalır.

Erkek ve Kadın Bakış Açılarında “Ehli Şer” Algısı

Bu konuya cinsiyet perspektifinden bakınca da ilginç farklar çıkıyor.

Erkekler genellikle “ehli şer”i stratejik bir tehdit olarak görür: “Nasıl bertaraf ederiz?”, “Nasıl sistemden izole ederiz?” sorularına odaklanırlar. Bu daha bireysel, hedefe dönük, pratik bir yaklaşım.

Kadınlar ise “ehli şer”i çoğunlukla ilişki ağı içindeki bir bozulma olarak algılarlar: “Kim neden böyle oldu?”, “Kimin kalbi kırıldı?”, “Toplumda nasıl bir yara açtı?” gibi sorularla konuya daha empatik ve sosyal açıdan yaklaşırlar.

Yani erkekler kötülüğü çözmek ister, kadınlar kötülüğü anlamak. Bu fark, toplumun kötülüğe karşı refleksini de şekillendiriyor. O yüzden bir toplumda “şer ehline” verilen tepkinin niteliği, o toplumun duygusal ve entelektüel olgunluğunun göstergesidir.

Modern Dünyada “Ehli Şer”: Kim Gerçekten Kötü?

Bugünün dünyasında “ehli şer” kavramı artık sadece bireyleri değil, yapıları da kapsıyor.

— Çok uluslu şirketler, çevreyi mahvederken “yeşil kampanya” yapabiliyor.

— Sosyal medya algoritmaları, insanları manipüle ederken “özgür ifade” diye pazarlanıyor.

— Devletler, güvenlik bahanesiyle gözetim kültürünü sıradanlaştırıyor.

İşte burada kötülük kişisel olmaktan çıkıp sistematik hale geliyor. Artık “ehli şer” belki de takım elbiseli, diplomalı, gülümseyen bir yüzün ardında gizleniyor.

Ve asıl tehlike de burada: Modern kötülük, kendini iyilik kılığına büründürüyor. Bu da toplumun ahlaki reflekslerini köreltiyor. Belki de çağımızın en büyük mücadelesi, “şer” ile “iyi niyetli yanılgı” arasındaki farkı ayırt edebilmek.

Kültürel Hafızada “Ehli Şer”: Hikâyeler, Diziler, Romanlar

Türk kültüründe “ehli şer” tipi edebiyatta da sık sık karşımıza çıkar:

— “Köy romanları”nda çıkarcı muhtar,

— “Osmanlı anlatılarında” fitneci vezir,

— “Modern dizilerde” manipülatif influencer…

Hepsi aynı figürün farklı çağlardaki yansımaları. Bu karakterler aslında toplumun vicdanıyla aynaya bakma yöntemidir. Her hikâyede bir “ehli şer” vardır çünkü insanın iç dünyasında da o karşıtlık hep vardır.

Belki de bu yüzden bu kavram hiç ölmüyor, sadece kılık değiştiriyor.

Tartışmayı Derinleştirelim: Forumdaşlara Sorular

— Sizce kötülük doğuştan mı gelir, yoksa toplumsal koşullar mı “ehli şer” yaratır?

— Kötülükle mücadele etmek mi gerekir, yoksa onu anlamaya mı çalışmak daha faydalıdır?

— Bugünün dünyasında “ehli şer” birey mi, sistem mi?

— Farklı düşünen birini dışlamak, bizi “ehli şer”e mi yaklaştırıyor yoksa ondan mı uzaklaştırıyor?

— Kadınlar ve erkekler kötülüğü farklı algıladıkları için, toplumsal çözümde bir denge kurulabilir mi?

Sonuç: “Ehli Şer”i Tanımak, Kendini Tanımaktır

Belki de asıl mesele, “ehli şer kim?” sorusuna değil, “benim içimdeki şer nedir?” sorusuna dönmektir. Çünkü kötülük hep dışarıda değil; bazen sessizce içimizde büyür. Her insanın içinde bir parça “ehli şer” potansiyeli vardır; fark yaratansa o potansiyeli nasıl yönettiğimizdir.

İyiliği mutlak, kötülüğü mutlak zannetmek kolaydır ama gerçek olgunluk, gri tonları görebilmekte gizlidir.

Şimdi söz sizde forumdaşlar;

Kendi kültürünüzde, çevrenizde, hatta kendi içinizde “ehli şer” kavramı size ne çağrıştırıyor?

Sizce kötülük gerçekten dışsal bir düşman mı, yoksa insanlığın aynası mı?